top of page

ANTİDEVRE - YOZLAŞMIŞ ÇEMBERE KARŞI


Galatasaray Lisesi'nde ilk günler: "Siz 148 devresisiniz. Hepiniz kardeşsiniz. Biz sizin abi ve ablanızız. Siz bize saygı göstereceksiniz, biz sizi koruyacağız. Bizi gördüğünüzde selam vereceksiniz. 'Merhaba abi/abla' diyeceksiniz. Bazı koridorları kullanmanız yasak, onlar abilerinizin alanı. Kur'a bir süre sonra girdiğinizde sigara, alkol içmeniz serbest. 12.sınıfta ise Botanik'e girebileceksiniz. Koridorlarda telefonla konuşmanız yasak, bize saygısızlık oluyor. Bizim sınıflarımıza girmeniz gerekirse kapıyı çalıp izin alacaksınız. Başka devreden biriyle çıkmanız yasak. Siz devresiniz. Birbirinizi kollayacaksınız. Okul yönetimine karşı bir olacaksınız. Birinizin yaptığı hata hepinizin. Onu kollayacaksınız." Evinden yeni ayrılmış bir kitle ne yapacağını bilmez haldeyken getirilen kurallarla onu korumak amaçlanırken aslında bir anda özgürlüğünü kısıtlamak olarak gördüğüm olayı lisede savunanlar Devreci, karşı olanlar Antidevreci olarak adlandırılırdı. Antidevreci olanlar çeşitli yaptırımlara, devresi tarafından 'soyut'lanmaya karşı tehdit edilebiliyordu. Bize koyulan kuralları bizim devredekiler de uygulamaya başladıkça bunların yalnızca çıkar, faydalanma amaçlı olduğunu gördüm. 'Siz kardeşsiniz!' diyen benim devremdeki bir şahsın bana hayatımda bir kez düzgün bir cümle kurmaması; başka devrelerle çıkmayı yasaklayan insanın alt devresiyle aşk yaşaması; okul idaresinin bana verdiği çarşıya izninin üst devre tarafından benim devremdeki bir hata yapan insan yüzünden elimden alınması, yatakhanede bir kişinin yaktığı battaniye yüzünden kardeşimizi savunarak(!) herkesin yatakhaneden uzaklaştırılması, bir çocuğu Kur'a girerek onu sigara ve alkole teşvik etmesi, kendisini özgürlüğe kavuşturduğu hissi vererek onu bağımlılığa sokması nasıl kabul edilebilir? En iyi okulda okuyoruz diyip dolaşan kitlenin ülkeyi eleştirirken küçük yönetimini sağladıkları kitlede bile çıkarcı, kısıtlayıcı, zarar verici uygulamalarının tadını çıkarmaları bu ülkenin yönetimine isyan etmekte haklarının bulunmadığını düşündürüyor. Bireye önem vermeyen bakış açısı ile yetişen kitleler bireye önem vermeyen bir bakışla etrafına zarar verir bence.

bottom of page